Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü son sınıf öğrencisi İlayda Buzdoğan’ın kanser ve kronik hastalara yönelik tedavisi herkes tarafından ilginç karşılandı. Üniversite öğrencisi Buzdoğan da “manevi kardeşim” dediği 15 yaşındaki kanser hastası bir çocuğu kaybettikten sonra kahkaha yogası ile tanıştı. Yoganın kendisine şifa olduğunu anlayan Buzdoğan, aldığı eğitimlerin ardından özellikle çocuklarla çalışmaya başladı. 
Kahkaha yogasıyla ilgili açıklamada bulunan Buzdoğan, “Şu an dünyada 115 ülkede biliniyor. Bu terapiyi ortaya çıkaran da bir tıp doktoru. Kahkaha yogası aslında bilimsel bir terapi. Özünde mizah, komedi, şölen ya da herhangi bir etken olmadan insanın nedensiz şekilde gülebilmesini sağlayan terapi” dedi. Buzdoğan, kahkaha yogasının, başta kronik hastalığı olanlar, kanser ya da diyabet hastaları, uyku problemi yaşayanlar olmak üzere 7’den 70’e herkese uygulanabildiğini dile getirdi. 
Kahkaha yogasını onkoloji alanında uyguladığını aktaran İlayda Buzdoğan, şöyle devam etti: “Onkolojideki kanser hastası yetişkin ve çocuklara uyguluyorum. Bu eğitimi almadan önce de onları hep güldürmek ve kahkaha üzerine şeyler yapıyordum. Şöyle etkilerini gördüm, yaşam kaliteleri çok fazla artıyor, duygusal zeka ve yaratıcılıkları arttığı için hayata daha pozitif açıdan bakabiliyorlar, olumlu zihinsel duruşu kazanabiliyorlar. Çocuklara kahkaha yogasını en verimli şekilde anlayabilmeleri için masal ya da hikaye şeklinde anlatıyorum. Yetişkinlerde bir seans yapıyoruz, nefes, kahkaha egzersizi ve meditasyon aşamasıyla.” Kahkaha terapisinin Türkiye’de henüz çok bilinmediğini söyleyen Buzdoğan, “İnsanlar kahkahaya, ‘Beni şifalandıracak bir şey değil, o ne ki?’ gözüyle bakıyor. Tek diyeceğim cevap; gelin, daha sık, inanarak ve isteyerek gelin” diye konuştu. 
“Tam bir stres düşmanı”Buzdoğan, kahkaha yogasının faydalarını da şöyle anlattı: “Bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli şey kahkaha atmamız. Çünkü hem diyafram çalışıyor hem bedenimiz hem beynimiz ve birçok yerimiz çalışıyor. Tam bir stres düşmanı. Çok stres ve bastırılmış duygular içerisinde yaşadığımız için bunları daha verimli şekilde içimizden atabilmek kahkaha yoluyla mümkün. 
Endorfin, seratonin gibi hormonların daha verimli çalışabilmesini kahkaha yogası sağlıyor. 10 dakika kürek çekme hareketiyle yakmış olduğumuz kalori ile 10 dakika attığımız kahkahanın vücudumuza harcattığı kalori miktarının aynı olduğu bilimsel olarak gözlemlenmiş. Sürekli doğru nefes aldığımız için karın egzersizi yapmış oluyoruz. İnsan gülümsediğinde yüzündeki tüm kasları en verimli şekilde kullanır.” Kanser hastalarına uyguladığı tedavi herkesi şaşırttı Buzdoğan’dan terapi alan Ahmet Akbıyık da hayatını daha olumlu devam ettirebilmek, zor şartlarda kendini daha iyi hissetmek ve daha çok mutlu olabilmek için bu seansı aldığını belirtti. Hastanede çalıştığını ve hastalara faydalı olmak istediğini kaydeden Akbıyık, “Olumlu yönde çok değişimler oldu bende. Kendimi daha iyi hissediyorum, anı yaşayabiliyorum, çok gülümsüyorum. Kesinlikle tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.
Kahkaha yogasıyla ilgili açıklamada bulunan Buzdoğan, “Şu an dünyada 115 ülkede biliniyor. Bu terapiyi ortaya çıkaran da bir tıp doktoru. Kahkaha yogası aslında bilimsel bir terapi. Özünde mizah, komedi, şölen ya da herhangi bir etken olmadan insanın nedensiz şekilde gülebilmesini sağlayan terapi” dedi. Buzdoğan, kahkaha yogasının, başta kronik hastalığı olanlar, kanser ya da diyabet hastaları, uyku problemi yaşayanlar olmak üzere 7’den 70’e herkese uygulanabildiğini dile getirdi. Kahkaha yogasını onkoloji alanında uyguladığını aktaran İlayda Buzdoğan, şöyle devam etti: “Onkolojideki kanser hastası yetişkin ve çocuklara uyguluyorum. Bu eğitimi almadan önce de onları hep güldürmek ve kahkaha üzerine şeyler yapıyordum. Şöyle etkilerini gördüm, yaşam kaliteleri çok fazla artıyor, duygusal zeka ve yaratıcılıkları arttığı için hayata daha pozitif açıdan bakabiliyorlar, olumlu zihinsel duruşu kazanabiliyorlar. Çocuklara kahkaha yogasını en verimli şekilde anlayabilmeleri için masal ya da hikaye şeklinde anlatıyorum. Yetişkinlerde bir seans yapıyoruz, nefes, kahkaha egzersizi ve meditasyon aşamasıyla.” Kahkaha terapisinin Türkiye’de henüz çok bilinmediğini söyleyen Buzdoğan, “İnsanlar kahkahaya, ‘Beni şifalandıracak bir şey değil, o ne ki?’ gözüyle bakıyor. Tek diyeceğim cevap; gelin, daha sık, inanarak ve isteyerek gelin” diye konuştu. “Tam bir stres düşmanı”Buzdoğan, kahkaha yogasının faydalarını da şöyle anlattı: “Bağışıklık sistemini güçlendiren en önemli şey kahkaha atmamız. Çünkü hem diyafram çalışıyor hem bedenimiz hem beynimiz ve birçok yerimiz çalışıyor. Tam bir stres düşmanı. Çok stres ve bastırılmış duygular içerisinde yaşadığımız için bunları daha verimli şekilde içimizden atabilmek kahkaha yoluyla mümkün. Endorfin, seratonin gibi hormonların daha verimli çalışabilmesini kahkaha yogası sağlıyor. 10 dakika kürek çekme hareketiyle yakmış olduğumuz kalori ile 10 dakika attığımız kahkahanın vücudumuza harcattığı kalori miktarının aynı olduğu bilimsel olarak gözlemlenmiş. Sürekli doğru nefes aldığımız için karın egzersizi yapmış oluyoruz. İnsan gülümsediğinde yüzündeki tüm kasları en verimli şekilde kullanır.” Kanser hastalarına uyguladığı tedavi herkesi şaşırttı Buzdoğan’dan terapi alan Ahmet Akbıyık da hayatını daha olumlu devam ettirebilmek, zor şartlarda kendini daha iyi hissetmek ve daha çok mutlu olabilmek için bu seansı aldığını belirtti. Hastanede çalıştığını ve hastalara faydalı olmak istediğini kaydeden Akbıyık, “Olumlu yönde çok değişimler oldu bende. Kendimi daha iyi hissediyorum, anı yaşayabiliyorum, çok gülümsüyorum. Kesinlikle tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı.