Şırnak’taki temaslarının akabinde Siirt’e geçen Bakan Soylu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen “AK Parti Teşkilat Akademisi Türkiye Yüzyılı Eğitim Programı”na katıldı.
Soylu, burada yaptığı konuşmada, dünyanın her yerinde parti siyasetinin iktidar olmak için yapıldığını, seçimin kazanılıp hayallerin gerçekleştirilmeye çalışıldığını söyledi.
Türkiye’de seçimlerde ise safların çok net ve tercihlerin kolay olduğunu kaydeden Soylu, şöyle konuştu:
“Mesela 2019 yerel seçimlerinde dedik ki belediyelere PKK’lıları işe alacaklar. Su saatlerinizi okumaya örgütle iltisaklı adamlar gelebilir. Tam da o denli oldu. Ayrıntılarını yakında kamuoyuyla paylaşacağız. Nasıl olduğunu ve nasıl bu türlü bir sonucun oluştuğunu. 2023’te seçime gidiyoruz. Bu seçimde yapacağımız tercih şudur. Siirt’i fıstığıyla mı anacağız yoksa Eruh baskınıyla mı? Şırnak’ın, Cizre’nin dağları, yaylaları festival alanı mı olacak yoksa PKK’nın barınak alanı mı? Türkiye’yi yerli ve milli bir parti mi yönetecek yoksa büyükelçilerle, LGBT dernekleriyle yahut İngiltere’de, Amerika’da tırnak içinde söylüyorum parasını verenler mi? İşte bu sorular, bu soruların karşılıkları sizin bu salonda bulunma sebebiniz ile ilgilidir.”
“Biz size bir vesayet kuruyoruz dediler”
AK Parti olarak Cumhur İttifakı ile beraber 2023 seçimlerinde neye karşı uğraş ettiklerinin hakikat bir şekilde okunmasının seçimi kazanmanın yüzde 70’i olduğunu söz eden Soylu, şöyle dedi:
“Her şey yaşandı bu ülkede. Türkiye’de seçimin ve tercihin nedeni olan her şey lakin her şey yaşandı. Türkiye’yi sakatlamak, özgüvenini eksiltmek, Türkiye’nin büyümemesi için bu ülkede her şey yaşandı. Bu ülkede bir başbakanı, maliye bakanı ile dışişleri bakanını astılar. Her birinin bir sembolü vardı. Bize, ‘Biz size bir vesayet kuruyoruz, kararı biz vereceğiz. Nasıl giyineceğinize, nasıl inanacağınıza, nerede çalışacağınıza, neyi konuşacağınıza ve konuşmayacağınıza kararı biz veriyoruz. Şayet siz bizim kararımıza uymazsanız başbakanınızı idam ederiz.’ dediler.”
Suriye, Erbil, Bağdat, Arakan ve Afganistan’daki kardeşlerinin sıkıntısının kendi sıkıntıları olduğunu anlatan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dünyada bize elini kim uzatıyorsa, sırtını dönmeyen 600 yıl boyunca dünyaya haksızlık değil hakkın, hukukun ve kardeşliğin anlayışını ortaya koymaya çalışan bir emanetin sahipleriyiz. Lakin ayağa kalkarsak, birisi çıkıp derse ki ‘dünya 5’ten büyüktür’ anlayışı ortaya koyarsa ezberleri bozulur. İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Filistin’i, Yemen’i, Libya’yı, Lübnan’ı nasıl karıştıracaklardı? Ortadoğu’yu, Orta Asya’yı, Balkanları nasıl ümitsizliğe sevk edeceklerdi? Şayet Türkiye 2 bin dolar çapağından kurtulursa 10 bin, 15 bin, 20 bin dolarlık düzeylerine gelir, fabrikaları üretmeye başlarsa nasıl Türkiye’yi dizginleyebileceklerdi? Her türlü ihtilali yaparsınız. Her türlü uğraşı ortaya koyarsınız.
Kemal Kılıçdaroğlu üzere sarfiyat hamburgerciden paraları alıp gelebilirsiniz. Onu da yapamazlar ya. O kadar hünerleri de yoktur. Bölünmüş yol, otoban, 81 vilayette üniversite, dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’a yaparsınız, herkesi kıskandırırsınız, çatlatırsınız. 26 havalimanını 57 havalimanına çıkarırsınız. Çinko fabrikasından artık Bingöl’de yapılabilecek 550 milyon dolarlık büyük bir tesis, Ilısu Barajını, dünyanın en büyük Yusufeli Barajını yapabilirsiniz. Kendi savunma endüstrinizi yüzde 20’lerden yüzde 80’lere çıkarabilirsiniz. Atak helikopterleri, insansız hava araçlarını yapabilirsiniz. Yapamazlar da hani yapabilirsiniz. Çocukluğumda ortamızda konuşurduk biz niçin kendi otomobillerimizi yapamıyoruz da o çürük çarık otomobillere daima teslim oluyoruz diye. Amerika duyar derlerdi. Amerika’nın canı cehenneme artık hepsini yapıyoruz.”
“Erbil, Bağdat, Şam bizden umut beklemektedir”
“Türkiye yüzyılı o denli bir yüzyıldır ki göreceksiniz etrafımızdaki coğrafyaya huzur veren bir yüzyıl değil, dünyada ABD’nin de Avrupa’nın da bugüne kadar baskıladığı bütün ülkelere itimat ve huzur verecektir” tabirini kullanan Soylu, ufak tefek eksiklikleri gidereceklerini ve bunun için de büyük bir gayret ortaya koyacaklarını bildirdi.
Bakan Soylu, bir taraftan Türkiye’nin refahını, standardını ve zenginliklerini, birlik ve beraberliğini ortaya koyarken, öbür taraftan da Türkiye’nin manevi iklimini, ahlakını, aile yapısını, gelenek ve göreneklerini, çocukların geleceğini daima birlikte medeniyet kodları içerisinde bir alana oturtmaya çalıştıklarını anlattı.
Görevlerinin yalnızca Türkiye’nin huzurunu tesis etmek olmadığını lisana getiren Soylu, “Erbil, Bağdat, Şam bizden umut beklemektedir. Şayet orada istikrarı sağlamazsak, oradaki istikrarsızlığı yarın bu coğrafyaya tali etmek isteyen şeytan fikirliler vardır. Onlara fırsat vermeyelim. Bugüne kadar batıdaki bütün sıkıntıları doğuya yıkanlara ABD ve Avrupa’ya ellerini Irak’tan çektirebileceğimiz Türkiye yüzyılı odur” sözlerini kullandı.
Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Öyle bir bayrak yükselttiniz ki, bir fırsatı kaçırmamalıyız. Recep Tayyip Erdoğan fırsatını kaçırmamalıyız. Birinci defa bu türlü bir fırsat yakaladık. Bunu daima bir arada çok çalışarak çok uğraş göstererek sağlayacağız. Birileri, sanki Avrupa ile ABD ile bu hakkın, adaletin, kardeşliğin yolcularını yolundan edebilir miyiz diye ellerini ovuşturmaya çalışıyorlar. Bizden evvelkilerden çok çalışmalıyız. Yani bu 20 yılın en fazla çalışacağımız devrine giriyoruz. Bizden sonrakiler geldikleri vakit bunlar nasıl bu kadar çalışmış diye hayrete düşeceği bir çalışmayı ortaya koymalıyız. Bu birlik ve beraberliği daima bir arada devam ettirmeliyiz.”
Programda, AK Parti Siirt Milletvekili Osman Ören de bir konuşma yaptı.
Programa, AK Parti Bursa Milletvekili Muhammet Müfit Aydın, AK Parti Vilayet Lideri Ekrem Olğaç, belediye liderleri ve partililer katıldı.