Ülkemizde yaşanan sarsıntı felaketlerinin akabinde birçok kişi oturduğu binanın zelzeleye dayanıklılığı ile ilgili telaş ediyor. Vatandaşlar yaşadıkları yerin sarsıntılara karşı muteber olması için neler yapabileceklerini araştırıyor. Zelzeleye sağlam binalar yapmak uzun ve masraflı iken daha kolay ve uygulanabilir prosedürler zelzele riski bulunduran ülkemiz için hayat kurtarıcı olabilir. Bunlardan biri de ISAAC tarafından geliştirilen akıllı sistem teknolojisi.
Peki, akıllı sistem teknolojisi binalarda nasıl bir müdafaa sağlıyor ya da nasıl uygulanıyor, gelin birlikte bakalım…
Kaynak: https://twitter.com/kaangulten/status…
Ülkemizde yaşanan Kahramanmaraş merkezli sarsıntıların akabinde bir defa daha Türkiye’nin zelzele riski taşıyan bir ülke olduğunu berbat deneyim ettik.
Binlerce kişinin hayatını kaybettiği, yaralalıların hastanelerde şifa beklediği ve yüzlerce insanımızın yakınlarını kaybettiği bu zelzeleler ‘Depremden nasıl korunuruz?’ sorusunu yine gündeme getirdi.
Uzmanlar zelzelenin yaşandığı günlerde “Deprem değil, bina öldürür” kelamının altını çizdi.
Dolayısıyla herkes mümkün bir sarsıntı sırasında yaşadığı binanın sarsıntılara karşı ne kadar güçlü olduğunu merak eder oldu. Binaların zelzeleye dayanıklılık testleri uygulanabilir olsa da çürük raporu verilirse binanın tekrar yapılması gerekebiliyor.
Ülkemizin sarsıntı riskli bir bölgede olduğunu da düşünürsek her kentte sarsıntıya sağlam binaların yapılması değer arz ediyor.
Bu fikirler umut verici fakat tamamlanması uzun vakit alabileceği üzere büyük yatırımlar da istiyor. Bunun yerine en az sarsıntıya dirençli yerleşimler inşa etmek kadar faydalı olabilecek bir akıllı sistem dikkatleri çekiyor.
Konu ile ilgili toplumsal medya hesabından bilgi veren Kaan Gülten, “Aktif Kütle Damperi” prensibine dayanan teknolojinin zelzeleye tahlil olabileceğinden bahsetti.
ISAAC antisismica tarafından geliştirilen sistem sismik kuvvetlere karşı binaların direncini büyük ölçüde arttırabildiği belirtiliyor.
Gelişmiş teknolojilerin kullanıldığı sistem, belli bir oranın üstünde sismik şok algıladığında otomatik olarak devreye giriyor.
Sistemde faal kütle sönümleyici kullanılarak sismik salınımlar ve binanın maruz kaldığı ivmeler genlik ve frekans açısından elektronik olarak denetim edilebilir hale geliyor.
Üstelik bu teknolojide binaya rastgele bir çalışma yapılmasına gerek kalmıyor. Binanın çatısına monte edilen sistem ve cephelerin değerli noktalarına yerleştirilen ivme ölçer sensörlerle birlikte zelzeleye karşı tahlil getirebiliyor.
Sistem ile birlikte çalışan sensörler binanın hareketlerini kaydederek ve etkin kütlelerin denetimli salınımı yoluyla zelzelenin neden olduğu atalet kuvvetlerine bağımsız olarak karşı koyabiliyor.
Gülten sistemin devreye girmesi sonucunda, “Yapısal sönümleme artmakta, bu da zelzelenin neden olduğu yer değiştirmeleri azaltarak yapının hasar görmesini yahut çökmeleri önlemektedir” halinde belirtiyor.
‘Bence bu, her binanın kendine has özelliklerine nazaran modüle edilebilen çok tesirli bir sistem’ diyen Gülten, binaların direncinin değerli ölçüde artırılmasını sağlayan bir tahlil olabileceğini söz etti.
Sistemin nasıl çalıştığı görüntüde şöyle gösteriliyor: