İmamoğlu’dan Bakan’a çağrı: Ne yazık ki kaygılıyız

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) yeni açıklanan  “İklim Eylem Planı” kapsamında Ömerli Barajı Emirli 2. Kademe İçmesuyu Arıtma Tesisi’nin açılışı yapıldı.

Günlük 500 bin metreküp içme suyunun arıtılacağı tesisin açılışı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımı ile gerçekleştirildi.

İmamoğlu açılış konuşmasında İstanbul’u tehdit eden çevre sorunlarına dikkat çekerek önemli açıklamalar yaptı.

Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununun İstanbul’un en kritik sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koordinatörlüğünde bu konuda yaptıkları çalışmaları anlattı.

“ŞEHİR ŞEHİR TOPLANTI YAPILSIN”

İBB olarak yapılan toplantıların artık sonuç odaklı bir toplantıya dönüşmesi için şehir şehir yapılmasının gerekliliğini dile getirdiklerini kaydeden İmamoğlu “Ve bu dile getirişimizle beraber böyle bir karar alındı. Hatta ilk toplantının da İstanbul’da yine sayın bakanımızın katılımıyla beraber, şehir odaklı yapılmasının kararı verildi” dedi.

Bu gibi tehditlere ortak akılla, siyaset üstü şekilde işbirliği yapıldığında somut sonuçlar alındığını söyleyen İmamoğlu, kısa süre önce müsilaj sorununa ilgili  Marmara Denizi’nin özel koruma bölgesi ilan edilmesi ve Adalar’daki imar planı yetkisinin de İBB’den alınarak bakanlığa verilmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararına atıf yaptı.

“LÜTFEN BU YANLIŞTAN DÖNÜN”

İmamoğlu şunları söyledi:

* Güzel ve güzide iş birliğinin, ülkemiz adına ne yazık ki yaşadığı bir gündem üzerinden kusurlu bir alanı oluşmuştur.

* 16 bin kış nüfusu olan, 20 yıldır plansız olan Adalar’ın planlarını çalışıp mecliste komisyona getirmişken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılması diye alakasız, hiç bu işle ilgisi olmayan, ruhuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir hususun bir karara dönüştürülmesini üzüntüyle karşılıyoruz.

* Bakanlığın ve sayın bakanın  talimatlarıyla genel müdür ve bizim yetkililerimiz bir araya geldiler.

* Bu işin iyi niyeti, kötü niyeti olmaz. Bu işin kuralı olur. Derhal bu yanlıştan dönülmesi gerek,  işin ruhunun kaçmaması adına. Lütfen bu yanlışı düzeltin. Bu doğru bir iş değildir.

* Bu müdahaleci bir anlayışa dönüşür. Hiçbir şekilde izah edemezsiniz.

* Elbette bu şekilde devam ederse hukuki haklarımızı aramaktan da geri durmayız.

* Bu konudaki uyarımızı yaptık. Bu sürecin toparlanmasını umut ediyoruz.

“MELEN HOŞ OLMAYAN BİR SÜRECE GİDİYOR”

İmamoğlu yapımı yılan hikayesine dönen açılış tarihinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen Melen Barajı’nın son durumuyla ilgili de konuştu.

İmamoğlu “Melen meselesiyle ilgili mecliste milletvekillerinin, siyasi partilerin, yetkililerinin dile getirilmesi, basında yazılan, çizilen süreçleri takip ediyoruz. Bizim de bir kısım tespitlerimiz var.  Melen meselesi, İstanbul ve ülkemiz adına çok hoş olmayan bir sürece doğru gittiği konusunda tereddütlerimiz vardır. Melen Barajı’nın bitim süresiyle ilgili ciddi tereddütlerimiz ve hatta Melen’in uygulanmak üzere olduğu söylenen bir projesinin henüz daha kesinleşmediği noktasında birtakım duyumlar, birtakım ihbarlar almaktayız” dedi.

BAKANA ÇAĞRI

İmamoğlu Tarım ve Ormancılık Bakanlığı’nın bu konuda acilen İBB’yi ve İstanbul halkını bilgilendirmesi gerektiğini söyledi.

İmamoğlu açılacağı söylenen tarihin üzerinde 4-5 yıl geçtiğine dikkat çekerek “Ve halen bu konuda sonuç net olarak olgunlaştırılamamış ve yapılan işin geleceği konusunda ne yazık ki kaygılıyız. Bilgi alma hususunda arkadaşlarımızın bürokratik girişimleri, ortak saha ve masa çalışmalarından da yeterli derecede bilgi alınamamıştır. Bakanın, DSİ Genel Müdürü’nü bu konuda kamuoyunu, büyükşehir belediyesinin, İSKİ’yi, halkımızı bilgilendirmeye davet ediyorum” dedi.

“TAAHHÜT EDİYORUZ KANAL İSTANBUL YAPILMAYACAK”

Kanal İstanbul tehdidi ile ilgili de konuşan İmamoğlu şunları söyledi:

* Pişirip pişirip önümüze, önündeki metni okuma konusundaki kararlılığın dışında hiçbir kararlılığı olmayan bazı mevki sahibi arkadaşlarım bunun adı ne olursa olsun çıkıp Kanal İstanbul’la ilgili ahkam kesip Kanal İstanbul’la ilgili yapılmaması hususunda ortaya çıkan bilimsel veriler üzerinden bu bazen benim tarafımdan bazen siyasi partilerin değerli temsilcileri ve hatta genel başkanları tarafından ortaya konulan kararlılığı seviyesiz ve fütursuzca eleştirdiklerini görüyorum.

* Hiçbir bilimsel, hiçbir teknik, kabiliyet ve kapasitesiyle bunu yaptığını düşünmüyorum. Siyasi iradenin talimatıyla yaptığını düşünüyorum. Diğer kapasitelerine dair şahitliğim vardır.

* O bakımdan genel başkanımızla veya diğer siyasi temsilcilerin söyledikleriyle ilgili yorum yaparken dikkatli kelimeler ve cümleler seçmesi gerektiğini de buradan belirtmek istiyorum. Biz Kanal İstanbul’u, İstanbul’u nasıl tehdit ettiğini, Marmara Denizi’ni nasıl tehdit ettiğini, bu coğrafyayı nasıl tehdit ettiğini çok iyi bir biçimde tespit etmişiz.

* Toplantılara davet ettiğimiz hiçbir resmi kurum ve kuruluştan katılımcı gelmemiştir. Bakanlıklar da buna dahildir. Biz ise 16 milyon hemşerisinin yetkisiyle İstanbul’u yöneten kişiler olarak herhangi bir bakanlığın ya da kurum ya da kuruluşun bilimsel veya teknik bir çalışmasına da kanalla ilgili davet edilmemişizdir.

* Alınan hiçbir karar katılımcı yapılmamıştır. Bir avuç insanın kapalı kapılar ardında aldığı kararlarla süreçler yönetilmiştir. Tümden çevre katliamıdır.

* Sadece çevre katliamı değil, İstanbul gibi bir kentin heba edilmesi anlamına gelmektedir. Bu tarihi sorumlulukla bizler Kanal İstanbul’un İstanbul’a yaptırılmayacağını, yapılmayacağını vatandaşımıza halkımızla beraber taahhüt ediyoruz.

“İŞİMİZE BAKIYORUZ”

İmamoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:

* Bu tür çevre katliamlarını yapacak akıllara karşı her zaman tetikte, dayanıklı bir biçimde mücadelemizi sürdürdük, sürdürmeye devam edeceğiz.

* Değerli arkadaşlar bu tehditlerden sonra biz işimize bakıyoruz. Geleceğimizi tehdit eden, fütursuzca borçlandıran bugün yaşayan insanlarımızın torununu bile borçlandıran anlamsız çevre düşmanı yatırımlara karşı da en dirençli şekilde mücadelemizi vereceğiz.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir