Yemek yaparken daha az tuz kullanmak için 6 yöntem

Diyetimizde çok fazla tuz var. Tüm paketli ürünlere, tüm endüstriyel ürünlere tuz eklenir ve yemek pişirirken de tuz ekleriz. Tuz, iştahı kabartır ve yiyecekleri daha lezzetli hale getirir. Tüketiciler tuzlu yiyecekleri sever ve özellikle paketli gıda üreticileri ve fast food restoranları yiyeceklere daha fazlasını ekler. Tuzun sağlık için oluşturduğu temel tehdit tansiyonda bir artışa yol açmasıdır ve bu, kalp krizi ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişimi için ana risk faktörüdür. Aşırı tuz tüketimi böbreklere, kalbe, atardamarlara büyük zarar verir. Vücutta metabolik süreçler bozulursa, sıvı tutulur, ödem gelişir ve aşırı kilo ortaya çıkar. Ek olarak, yüksek düzeyde tuz alımı migreni tetikleyebilir ve astımı kötüleştirebilir. Bu nedenle uzmanlar mümkün olduğunca az tuz yemeyi, yiyeceklere tuz eklememeyi, çok tuz içeren ürünlerin tüketimini azaltmayı öneriyorlar. Örneğin, sosis, konserve ve peynir tüketimini sınırlamak daha iyidir. Yemek yaparken daha az tuz kullanmak için 6 yöntem #1 Ancak yemek pişirirken tuz eklemeden edemeyiz, çünkü yemekler tatsız ve lezzetsiz hale gelebilir. Tuz, alıştığımız lezzet arttırıcıdır. Ancak tuzun tamamını veya bir kısmını başka baharatlarla değiştirerek yemeğinizdeki tuz miktarını azaltmanın yolları vardır. Diğer Tuzları Deneyin Normal sofra tuzunu deniz tuzu veya Himalaya tuzu gibi başka bir tuz türüyle değiştirebilirsiniz. Yemeklere daha fazla lezzet eklerler, bu nedenle daha az miktar gerekir. Ayrıca farklı tuz türleri, farklı miktarlarda sodyum içerir. Deniz tuzu yüzde 16 sodyum içerirken, sıradan sofra tuzu yüzde 97’ye kadar içerebilir. Daha Fazla Asit Asit ekleyerek yemeğin tadını artırabilirsiniz, yoğunluk oluşturacak, et ve balığın doğal tuzlu tadını ve sebzelerin tatlılığını artıracaktır. Bu nedenle, şefler genellikle tuz yerine yemeklere, örneğin çeşitli meyve suları ekler. Limon ve nar suları, tuzlu yiyecekleri tamamen bırakmak isteyenler için iyi bir seçenektir. Limon suyu bazında salatalar için bir sos yapabilirsiniz ve nar suyu ile et veya balık için bir temel oluşturabilirsiniz. Baharatlar Yemeklerimizin tuz oranını azaltmak ve daha az tuz eklemenin yollarından biri de baharatları kullanmaktır. Tat reseptörleri baharatlı yiyecekler ve baharatları daha fazla hisseder. Örneğin, yemeğe çok fazla zencefil veya sarımsak gibi ek lezzetler eklerseniz, çok az tuz ekleyebilirsiniz ve az tuz olduğunu hissetmezsiniz. Tuz yerine kırmızı biber, sarımsak, kekik de kullanabilirsiniz. Ayrıca tarçın, kakule, kişniş, fesleğen ve diğer otlar doğal lezzet arttırıcılardır, tuz ihtiyacını azaltırlar. Sarımsak veya rezene ile pişirilen bir yemeğin tuzlanmasına gerek yoktur. Tadı arttırmak için otlar da kullanabilirsiniz. Taze fesleğen, maydanoz, kişniş, biberiye, kekik ve adaçayı idealdir. Tuzlu Yiyecekler Tuzu değiştirmenin bir başka iyi yolu da doğal olarak tuzlu yiyecekler kullanmaktır. Güneşte kurutulmuş domatesleri tuz yerine kullanabilirsiniz, tabii ki tuz ilave edilmeden pişirilmiş olanları. Bu domatesler harika bir lezzet arttırıcıdır. Ayrıca tuzlu peynirler kullanabilir ve tuz ekleme ihtiyacını ortadan kaldırabilirsiniz. Salata, omlet veya unlu mamullerde tuzlu peynir kullanıyorsanız, yemeğin tuzlanmasına gerek yoktur. Damak tadınızı kandırabilirsiniz. Salatalara veya sıcak yemeklere eklenebilecek deniz yosunu veya peynir gibi gibi doğal olarak tuzlu yiyecekleri deneyin. Daha Az Yağ Kullanın Yyemek ne kadar yağlı olursa, tat alma tomurcuklarımız o kadar fazla tuza ihtiyaç duyar. Yani, derin yağda kızartılmış patatesler ve yağsız fırınlanmış patatesler, farklı miktarlarda tuza sahip olacaklar, ancak tadı eşit derecede tuzlu gibi görünecektir. Bu nedenle pilav veya etli atıştırmalıklardaki tuz miktarını azaltmak için daha az yağlı hale getirilmesi gerekir. Sonuç olarak yemek tadından bir şey kaybetmeyecek ama sağlığa daha faydalı hale gelecektir. Sarımsak ve Soğan Ttuzu değiştirmenin ilginç bir yolu da sarımsak ve soğan kullanımıdır. Özellikle et yemeklerinde tuz yerine sotelenmiş soğan ve sarımsak kullanabilirsiniz. Ardından eti istediğiniz şekilde pişirebilirsiniz. Yemek yaparken daha az tuz kullanmak için 6 yöntem #2 Tuz, sodyum ve klor olmak üzere iki önemli bileşenden oluşur. Sodyum iyonları vücuttaki sıvı dengesinden sorumludur, kas liflerinin kasılma süreçlerinde, sinir uyarılarının geçişinde yer alır. Klor iyonları, yiyeceklerin sindirimi için gerekli olan hidroklorik asit üretimini düzenlemeye yardımcı olur. Bu nedenle, yeterli miktarda tuz tüketmek önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) tavsiyelerine göre insan vücudunun günde 5 gram tuza ihtiyacı vardır. 3.5 ila 7 gram sağlıklı bir insan için normaldir. Günde 5 gramdan az tuz tüketmenin yararları veya zararları tespit edilmemiştir ancak kalp yetmezliği olan hastaların günde en fazla 1 – 1,7 grama kadar tuz tüketmeleri önerilmektedir. Diyetinizde tuz kullanırken, bunun sadece yemeklerinize sodyum eklemekle ilgili olmadığını unutmayın. Aşırıya kaçmamak ve çok fazla kullanmamak için, ürünlerin kendisinde bulunan doğal tuz seviyesini dikkatlice izlemeniz gerekir. Bazı yemeklerin hazırlanmasında eklediğimiz tuza ek olarak, ürünlerde zaten tuzun bulunduğunu unutmamak önemlidir. En az tuz taze sebze ve meyvelerde (100 gram başına 0,1 gram), işlenmemiş et ve balıkta (0,3 gram), en çok da atıştırmalıklarda (3,4 gram) bulunur. Sosis (2,5 gram), mayonez ve ketçap (sırasıyla 2,5 ve 2,4 gram), peynir (1,85 gram), konserve (1,35 gram), salam (1,4 gram), etli pizza, balık (1,2 gram) ve ekmek (1,1 gram) de yüksek tuz içerir. Yemek yaparken daha az tuz kullanmak için 6 yöntem #3 Çok fazla tuzun ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı kanıtlandığı için vücuttaki fazla sodyumun nasıl fark edileceğini anlamak önemlidir. Günlük tüketilen sodyum miktarını doğru bir şekilde tahmin etmek son derece zordur, ancak günlük idrarla sodyum atılımı (atık ürünlerin vücuttan, özellikle böbrekler yoluyla atılması), günlük tüketilen tuzun belirlenmesinde altın standart olarak kabul edilen bir yöntemdir. Vücutta fazla sodyum olduğunu gösteren bir dizi belirti de vardır. Hipernatremi (vücutta fazla sodyum) kalp yetmezliği ve kronik böbrek hastalığı gibi hastalıklar nedeniyle artan sodyum alımı veya azalan atılımdan kaynaklanabilir. Hipernatreminin belirtileri arasında periferik ödem, nefes darlığı, pulmoner ödem, venöz tıkanıklık, yüksek tansiyon ve aşırı vücut ağırlığı bulunur. Yani vücudun bir saat gibi çalışmasını istiyorsanız, bir muayeneden geçmeli ve vücuda zarar vermeden ne kadar tuz alabileceğiniz konusunda bir uzmana danışmalısınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir